Büyükşehirlerde kışı zorlu ve stresli geçiren işkolikler, ‘Yaz gelse de kendimi güney sahillerine atsam’ hayaliyle Haziran’ı adeta dört gözle bekler.
Yaz tatili planları kıştan itibaren yapılmıştır. Kışın onca soğuk ve yoruculuğuna tatil planı sıkıştıran ve bunla bile mutlu olmayı başaran bu işkolikler, ne acıdır ki o transit geçtikleri Edremit Körfezi’nin Türkiye’ye bahşedilmiş yüzlerce güzelliğini göremez.
Çünkü işkolik kahramanlarımız o kadar alışmıştır ki büyükşehir kaosuna ve keşmekeşliğine, kendilerine tanınan 15 günlük izni Antalya, Bodrum, Çeşme, Marmaris gibi yazlık metropollerde geçirme eğilimindedirler. Ve bu yüzdendir ki o transit geçtikleri güzergahta Balıkesir il sınırları içinde yer alan güzelliklerin ne denli dingin olduğunu bilmezker. Oysa Kaz Dağları’nın havasını bir kere içine çektin mi, Akçay’ın suyunu bir kere içtin mi, Ayvalık sokaklarını bir kere arşınladın mı o coğrafyadan vazgeçmek pek de mümkün olmuyor…
İşte tüm riskleri göze alıp 5 yıldızlı tatilini otel sınırları içerisinde harcamayı reddetmeyi başarıp bu lokasyona adım atanlar hayatlarındaki değişikliğe eminim Ayvalık’tan başlayacaktır.
Yıldızlı tatil saçmalığından bir şekilde sıyrılıp tatil planlarını Ayvalık merkezli kuranların bu şirin ilçede en sık uğradığı üç yer; Cunda, Sarımsaklı ve ŞeytanSofrası olarak sıralanıyor.
Listeyi beşe uzatmak istersek Badavut’u ve kordon boyunu da sayabiliriz. Ancak şimdi ben size Ayvalık’ın en popüler 5 noktası arasına giremeyen ancak gönlünüzde mutlaka ilk 5’e girecek bir yer önerisinde bulunayım: Ayvalık sokakları…
Tipik bir Ege sahil kasabasını andıran sarmaşıklı Rum konakları arasında konuksever sokak kedilerinin size ‘Merhaba’ dercesine bakışlarını bulacaksınız Arnavut kaldırım taşlı sokaklarda…
Ve kaybolmaktan asla korkmayın. Küçücük bir alanda nasıl kaybolunur ki demeyin. Kaybolmayı deneyin bir kere…