Celine ve Jesse çiftiyle tanıştığımda, iki kişilik sıraları üç arkadaş paylaştığımız zamanlardı. Okumayı çoktan çözdüğüm için artık okul sıralarında dirsek patlatma evresindeydim. Öğretmen bir anne ve babanın ilk oğlu olarak ilkokul yıllarımdan bahsederken kullandığım ‘dirsek patlatma’ tabiri kulağa biraz ukalaca gelebilir ancak ilk öğretmenim olan annemden sonra başka bir okulda başka bir öğretmenin dersinde yapabileceğim en doğru şey, biraz daha fazla çalışmak olacaktı. (Ki bu tutumum, dirsek patlatma tabiriyle eşdeğer). Sanırım o dönemdeki aşırı yüklenmeden olsa gerek ilkokul dördüncü sınıftan sonra hayatımın hiçbir döneminde ‘çok sevecen’ bir duruşum olmadı okula karşı.
Konuyu dağıtmadan Celine ve Jesse çiftine döneyim. Avrupa’yı sadece, okuldaki ders kitaplarından ya da o dönemki yazılı basının bilmem kaç kupon karşılığı verdiği atlaslardan bildiğim yıllarda, mahalle büyüklerimiz Bahar abla ve İlker abinin yanında maskot olarak Serhad Sineması‘nın tahta koltuklarından birine oturduğumda ‘Before Sunrise’ ne anlama geliyor bilmiyordum. Fenerbahçe maçlarından alışık olduğum ‘devre arası’ tabiri bir sinema salonunda karşıma çıkınca verdiğim tepki en çok Bahar ablayı güldürmüştü. Film arası verildiğinde filmi bitti sanışım sonrası İlker abinin ‘Bu birinci bölümdü, ikinci bölüm birazdan başlayacak’ açıklaması ve sonrasında benim de “Aaa, devre arası yani” diye istemsiz bir tepki verişim… Bahar ablayla İlker abinin kahkahalarını unutmam mümkün değil.
Dev ekranda Celine ve Jesse’nin, yanı başımda da Bahar ve İlker’in aşkı kabuğundan taşıyor ve ben de yoğun bir aşk tutulmasına şahit oluyordum. İşte bana, Bahar ablayla İlker abinin aşkını hatırlatan Before Sunrise (Gün Doğmadan) filmini seneler sonra yeniden izlediğimde aklıma Celine ve Jesse’den çok Bahar abla ve İlker abi gelmişti. Şimdi neredeler, ne yapıyorlar, birlikteler mi, birbirleriyle mi evliler, çocukları var mı, yoksa başka başka insanlarla mı evliler..? Bilmiyorum. Ancak serinin üçüncü filmi Before Midnight‘ta (Gece Yarısından Önce) kullanılan ve Yunanistan’ın en saygın sanatçılarından biri olan Haris Alexiou‘nun Eva Tango şarkısı, özellikle Ege tarafına gerçekleştirdiğim seyahatlerde play list’imin en öncelikli parçalarından biri oluyor.
Yunanistan’da çekilen film, içimde bambaşka bir yere sahip olan Yunanistan’ı gönlümün zirvesine çıkarırken üçlemenin bazı sahnelerinden oluşan aşağıdaki klip, arabaya atlayıp Yunanistan’a seyahat etme dürtümü iki, hatta üç katına çıkarıyor.
“Artık; Gündoğumu (Before Sunrise) ve Günbatımı (Before Sunset) geride kalmıştır. Gece Yarısı (Before Midnight) olmuştur… Artık her şey daha rasyonel, daha gerçekçidir…”