Avrupa’nın ve dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan ve peyniriyle nam salan Danimarka’da tam yağlı koyun peyniri ‘Edirne’ ismiyle anılıyor. Bu ilginç ve bir o kadar anlamlı olan bilgi, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Uzun‘un (Rektör yardımcılığı görev süresi 2016-2019) uluslararası bir kongre için gittiği Danimarka’da ortaya çıktı. Danimarka’da yayımlanan bir dergide yer alan makaleye göre Edirne’nin yanı sıra Danca’da 50’den fazla Türkçe kelime kullanılıyor.
Edirne yöresinin otları ile beslenen, yüzde yüz yağlı koyun sütünden yapılan ve hiçbir karışıma tabii olmaması özelliğiyle Edirne’ye özgü onlarca lezzet arasında üst sıralarda yer alan Edirne Peyniri, Danimarka’da ayrı bir öneme sahip. Edirne tipi koyun peynirinin kentimizin adıyla anıldığı Danimarka’da halk, bu türde bir peynir almak istediğinde ‘Edirne’nin adını telaffuz ediyor.
Meriç, Tunca, Arda ve Ergene nehirlerinin yarattığı deltalar ile bölgeye mahsus iklimin yarattığı bitki örtüsünün yanı sıra özellikle kekik ve yöreye özgü otlarla beslenen koyunların sütünden yapılan Edirne beyaz peyniri, dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden Danimarka’da uzun yıllardır ‘Edirne’ adıyla anılıyor.
REKTÖR YARDIMCISI UZUN, KENDİSİNE HEDİYE EDİLEN DERGİDEKİ MAKALEDE RASTLIYOR
Bu bilgi, bir konferans için Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a giden Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Uzun’un bir dergide yer alan makaleyi okuması sonucu ortaya çıkıyor. Başkent Kopenhag’da katıldığı konferans sonrası kendisine hediye edilen dergide İngilizce yayımlanan “Danca’da yer alan Arapça, Türkçe ve Farsça kelimeler” başlıklı makaleyi okuyan Rektör Yardımcısı Uzun, hayli ilginç bir bilgiye ulaşıyor.
DANCA’YA TÜRKÇE’DEN GEÇMİŞ 50 KELİME BULUNUYOR
Danimarkalı Araştırmacı Erik Hansen imzasını taşıyan makalede ‘Edirne’ isminin geçtiğini gören Cem Uzun, Danimarka’da sık tüketilen koyun peynirinin ‘Edirne’ olarak anıldığı bilgisini öğreniyor. ‘Edirne’ isminin Türkiye’deki bir şehirden geldiğinin de vurgulandığı makalede, Danimarka lisanı olan Danca’ya Arapçadan 245, Farsçadan 65 ve Türkçeden de 50 kelimenin geçtiği ifade ediliyor.
Prof. Dr. Cem Uzun, Erik Hansen’in makalesini incelediğinde çok şaşırtıcı bilgilere de ulaşılıyor. Danca’ya Avrupa dillerinden geçmiş girmiş birçok kelime yer alırken Arapça, Türkçe ve Farsça kelimelerin mütevazi seviyede kaldığı gözleniyor. Türklerin Balkanlar’da yüzyıllarca süren varlığı, Viyana’ya kadar ulaşmaları birçok Türkçe kelimenin Balkan Avrupa dillerine girmesine neden oluyor. 18’inci yüzyıl ise Batı Avrupa dillerinin Türkçe kelimelere daha duyarlı olduğu zaman olarak dikkat çekiyor.
LALEYE ‘TULİP’ DENMESİNİN NEDENİ
Makalede enteresan bir bilgi daha yer alıyor. Tarih ile uğraşan Felemenk diplomat Ogier Ghiselin de Busbecq, tülbende sarılmış laleleri görüp ‘Bunun adı nedir?’ diye sorduğunda tülbendi sorduğu zannedilip kendisine ‘Tülbent’ diye cevap verilmiş. Kelimenin duyulması ve kendi diline çevrilmesi ile birlikte o muhteşem laleler, adını tülbendin duyuluşu ‘Tulip’ olarak geçmiş.
Edirne peyniri yazısı için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.