Hani demiş ya Cemal Süreya, “Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” diye… Erken kalkmanın da mutlaka mutlulukla yakından bir ilgisi olmalı. Elbette üstadın lafının üzerine laf söyleme gibi bir işe kalkışma değil bu. Hem keşke yalnız bunun için sevseydim seni sevgili Cemal Süreya…
“Erken kalkan erken yol alır” lafından yola çıkarak erken kalkmak, her zaman pozitif duygulara bezemiştir ruhu ve vücudu. Evet bu bazen zor olabiliyor kabul edelim, ama uyuyarak geçirdiğimiz zamanı ele alacak olursak; dünya dönüyor ve bizim uyuyarak, daha doğrusu fazla uyuyarak kaybedecek zamanımız yok. Yarı ölü hali olan uykudan alınacak minimum ile maksimum arasındaki faydayı herkes kendi vücuduna göre belirleyecektir elbette ancak çok da uyusanız, az da uyusanız sabah saatlerinin -ki ona kuşluk vakti derler- mutlaka insana ayrı bir enerji yüklediğinden bahsedebiliriz.
Sabahları kalkmak, günümüzde birçok beyaz yakalı olsun mavi yakalı olsun milyonlarca yolcu için zorunluluk haline bürünse de bu durum küçük bir hamleyle eğlenceli hale getirilebilir. Nasıl mı? Elbette ki bizleri birer dijital köleye dönüştüren cep telefonlarımız sayesinde. Peki! Sıkılmadınız mı bilmem ne marka telefonunun bahşettiği o mekanik alarm sesinden! Madem ki bu kadar siyah ekran bağımlısıyız, onu en azından avantaja çevirmek bizim elimizde.
Evet sabahları birçoğumuz beş karış suratla uyanıyoruz ve bunu; erkenden işe gitmeye, bize emirler yağdıracak amirimize, müdürümüze ya da patronumuzu görecek olmaya borçluyuz. İşte tüm bu negatif havayı dağıtmak için işe, sabah alarmınızı değiştirmekle başlayın. Ve size küçük bir tavsiye: Alarm bitene kadar da o sıcacık yatağınızdan çıkmayın.
Ve Steve Miller Band‘ın Serenade‘ı, yukarıda anlattıklarıma birebir uyuyor…
Haydi… “Wake up! Wake up!”
Did you see the lights
Işıkları gördün mü?
As they fell all around you?
Etrafına çepeçevre düşerlerken?
Did you hear the music?
Müziği duydun mu?
A serenade from the stars
Bir serenat, yıldızlardan gelen…
Wake up, wake up
Uyan, uyan
Wake up and look around you
Uyan ve bakın etrafına
We’re lost in space
Kaybolmuşuz uzayda
And the time is our own
Ve zaman bizim olmuş
Whoa, whoa…
whoaaaa, whoaaa…
Did you feel the wind
Rüzgarı hissettin mi?
As it blew all around you?
Etrafında çepeçevre eserken?
Did you feel the love?
Aşkı hissettin mi?
That was in the air
Havada dolaşan
Wake up, wake up
Uyan, uyan
Wake up and look around you
Uyan ve bakın etrafına
We’re lost in space
Kaybolmuşuz uzayda
And the time is our own
Ve zaman bizim olmuş
Whoa, whoa…
whoaaaa, whoaaa…
The sun comes up
Güneş çıkar gelir
And it shines all around you
Ve ışıldar çepeçevre etrafında
You’re lost in space
Kaybolmuşsun uzayda
And the earth is your own
Ve dünya senin olmuş
Whoa, whoa, whoa…
whoaaaa, whoaaa, whoaaa…
Comments
1 Yorumbulut
May 11, 2019Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” güzel sözmüş
Eğitim Danışmanlık
Haz 19, 2019süper