Yeni bir trend olmasa da tek başına seyahat etmenin özellikle son yıllarda sıkça tercih edildiği bir gerçek. Geniş kitleler ve gruplar tarafından yapılan seyahatlerden umduğunu bulamayan ve daha çok “kendini bulma”, “ilginç bir deneyim yaşama”, “macera tutkusu”, “yeni keşifler arzusu” gibi nedenlerden doğan Solo Travel’ı kişinin tamamen kendi kararlarıyla gerçekleştirdiği, filtrelenmemiş bir seyahat olarak da açıklamak mümkün. Tek başına seyahat etmenin alanyazındaki karşılığı olan Solo Travel için, “hippi” akımının öncüleri olarak lanse edebileceğimiz, 60’lı ve 70’li yıllardan itibaren dünyanın çeşitli ülkelerinden sadece bir sırt çantası ve çadırla yola koyulan, bazen günlerce bazen de aylarca seyahate çıkan macera tutkunlarını örnek gösterebiliriz.
Bu yazımda, bağımsız gezginler tarafından başlatılan bir akım doğrultusunda günümüzde milyonlarca temsilcisi olan Solo Travel ve Solo Travel’da Trakya örneği üzerinde durdum.
Günümüzde 18 ila 35 yaş arasına karşılık bulan ve daha çok Y ve Z kuşağı tarafından deneyimlenen Solo Travel, internetin gelişmesi ve kullanımının artmasına bağlı olarak yeni yerler keşfetme arzusunu körüklemiş ve bu seyahat türünün temsilcilerinin tüm bu keşif arzularını tek başına deneyimleme isteğine bağlı olarak günümüzde milyonlarca genç tarafından tercih edilmektedir. Özellikle Instagram ve YouTube gibi paylaşım sitelerindeki kullanıcı ve içeriklerin artmasıyla birlikte daha çok tercih edilir hale gelen Solo Travel kelime anlamı olarak “tek başına seyahat” anlamı taşımaktadır. Ayırca “Sırt Çantalı Seyahat (Backpacker Travel)” akımını da Solo Travel’a dâhil edebiliriz.
foto: stories.travel360.com
BAĞIMSIZ GEZGİNLER
Bağımsız seyahat eden gezginler, seyahat programlarında esnekliğe sahip olan, gittikleri destinasyonlarda ziyaret edecekleri yerleri seçme özgürlüğü bulunan ve gittiği destinasyonda tek bir yere bağlı kalmayıp çok sayıda kasaba ve şehri gezen gezginler, olarak tanımlanabilir (Hyde ve Lawson, 2003:13). Tek başına seyahat etmenin farklı isimlendirilmesi olan “bağımsız gezgin” kavramı, kitle turizmi ve gruplar halinde yapılan turizme karşılık son yıllarda giderek popülerleşmiş ve günümüzde milyonlarca gezgin tarafından tercih edilmektedir. Otobüs, uçak, tren gibi ulaşım araçları kullanılarak ya da motosikletle, bisikletle, otostop yoluyla ve yürüyerek yapılabilen Solo Travel sayesinde birçok bağımsız gezgin, belirli bir plan dâhilinde önceden belirledikleri seyahat noktaları için kilometrelerce yol kat etmektedir.
Yeni nesil turizm anlayışında bireyselliği ve deneyimsel pratikleri teşvik eden yaklaşımlar öne çıkmaktadır. Karşılaşılan yeni uygulamalar turistleri “bakış koleksiyoncusu” durumundan “deneyim avcısı” konumuna taşımaya başlamaktadır (Kara ve Emekli, 2018:113). Solo Travel’ı tercih eden gezginler seyahat programlarında esnekliğe sahip olmak ve gittikleri turistik destinasyonlarda tek bir yere bağlı kalmamak için, tatil planlarını kendileri yapmaktadır. Daha önceden hazırladıkları seyahat güzergâhlarını ve seyahatleri süresince yapacakları faaliyetleri önceden belirleyen bağımsız gezginler, paket turları satın almaktan kaçınan ve gittikleri destinasyonlarda farklı bir deneyim arayışı içinde olan kişilerdir.
Serhat Harman (2012) bir çalışmasında bağımsız seyahat eden gezginlerin Türkiye’deki ortalama kalış sürelerinin (11,6 gün), normal bir turistin kalış süresinin (4,3 gün) 2,6 katı olduğunu belirtmektedir. Bağımsız seyahat eden gezginlerin kalış sürelerinin uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda bu tür gezginlerin paket tur satın alan bir turiste göre daha fazla harcama yapma olasılığı yüksektir.
Neden Solo Travel?
-
Kitle turizminden sıkılmak.
-
Yeni yerler, yeni kültürler ve yeni lezzetler keşfetme arzusu.
-
İlginç bir deneyim yaşama.
-
Kendini bulma, kendini tanıma, kendini keşfetme.
-
Özgüven kazanma, kendini ispat etme.
-
Macera tutkusu.
-
Lisan geliştirme.
Solo Travel daha çok kimler tarafından tercih ediliyor?
-
18 – 35 yaş arası gençler.
-
Bekar olan gezginler.
-
Lisans mezunları.
-
Öğrenciler.
-
Ortalama bir gelire sahip olanlar.
-
Cesaretli olanlar.
Solo Travel seyahat türünü gerçekleştiren bazı bağımsız gezginlere örnek verecek olursak; Hale Sargın‘ı (İşim Gücüm Gezmek), Mehmet Genç‘i (Rotasız Seyyah), Özlem Güzelharcan‘ı (Gezgin Martı), Güneş Akdoğan‘ı (Drummer Lisard), Bestami Köse‘yi (Plansız Gezgin) ve Kerimcan Akduman‘ı (I Can Travel) bu kategorinin içine dahil edebiliriz.
SOLO TRAVEL’IN TERCİH EDİLME NEDENLERİ
Solo Travel’in neden tercih edildiği konularına değinecek olursak; “kitle turizminden sıkılmak”, “yeni yerler, yeni kültürler ve yeni lezzetler keşfetme arzusu”, “ilginç bir deneyim yaşama”, “kendini bulma, kendini tanıma, kendini keşfetme”, “özgüven kazanma, kendini ispat etme”, “macera tutkusu” ve “lisan geliştirme” gibi konu başlıklarını sıralayabiliriz. Solo Travel’i tercih edenlere göz atıldığında daha çok 18-35 yaş arası gençler, bekarlar, lisans mezunları, öğrenciler, ortalama bir gelire sahip olanlar ve cesaretli olanların tek başına seyahate çıkma eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Ayrıca turizmde yeni coğrafyalar olarak kavramsallaştırılan bu durum, turist ile yerel halk-yerel kültür arasındaki bağların artması, yeni deneyimlerin yaratılmasını ve pek çok turistin kendi yaşam alanlarından farklı yaşam alanları ile tanışmalarını sağlamaktadır. (Kara ve Emekli, 2018:113)
Online seyahat acentesi Agoda’nın YouGov’a yaptırdığı “Solo Travel Trends 2018” araştırmasına göre, yalnız seyahat etmeyi tercih edenlerin %61’i bunun nedenini “modern yaşamın stres ve şamatasından kaçmak” olarak açıklamıştır. Bu oran arkadaşlarıyla birlikte seyahat edenlerde ise %48 olmuştur. Tek başına seyahat edenlerin %52’si “rutinden uzaklaşmak” yanıtını verirken yüzde 45’i “yeni kültürler tanımayı” temel motivasyonlar arasında saydı. Yalnız gezen Asyalıların %41’ini Milenyum (Y) kuşağı, %38’ini Z kuşağı oluştururken “baby boomers” diye tabir edilen (1946-1964 arası doğumlu) grubun oranı %39, X kuşağının oranı ise %24 olmuştur (Solo Travel Trends 2018).
TRAKYA’DA SOLO TRAVEL
Trakya bölgesi, Solo Traveler’ların sıkça tercih ettiği doğa kampları ve doğa sporları turizmi için de oldukça elverişli bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ile İstanbul ve Çanakkale’nin bir bölümünü kapsayan Trakya’nın hemen birçok noktasında trekking, yamaç paraşütü, çadır kampı, kano ya da sualtı dalışı yapılabilmekte. Ayrıca bölge, Edirne ağırlıklı olmak üzere son yıllarda Solo Traveler’ların ilgi alanına giren kültür, sanat ve gastronomi turizmi için de oldukça elverişlidir. Ayrıca Trakya bölgesi, üç denize kıyısı olmasının yanı sıra Istranca Dağları, Ganos Dağı, Longoz Ormanları, Saros Körfezi, doğal göller, nehirler, milli parklar ve kamp alanları dikkat çekmektedir.
EDİRNE’DE SOLO TRAVEL
Edirne, coğrafi açıdan oldukça önemli bir konumda. Ortalama 2-2,5 saatlik bir süre zarfında Ege, ve Marmara denizleri ile Karadeniz’e ulaşabilmeniz mümkün. Ayrıca iki Avrupa ülkesine sınır konumunda bulunan Edirne’de Traklar’dan, Bizanslılardan ve Osmanlı’dan çok sayıda tarihi ve kültürel eser görebilir, son yıllarda sayısı artış gösteren müzeleri gezebilir, yıl içinde belirli aralıklarla organize edilen müzik festivallerine ve fuarlara katılabilirsiniz.
Edirne, doğa sporuyla uğraşanlar için de oldukça elverişli imkânlar sunmaktadır. Doğa yürüyüşü, bisiklet ve kano sporuna uygun alanların yer aldığı kentte bu spor dallarının gelişmesinde Edirne Doğa Sporları Kulübü Derneğinin etkisi büyüktür. Kent merkezindeki Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinde 2012 yılından itibaren kano etkinlikleri düzenleyen dernek günümüzde halen Saros Körfezi’nin yanı sıra Trakya genelindeki deniz, göl ve akarsularda kano faaliyetlerine devam etmektedir. Edirne’nin Enez ve İpsala ilçeleri sınırında yer alan Gala Gölü ve Milli Park Alanı her yıl göç mevsiminde yüzlerce kuşa ev sahipliği yapmaktadır. Biyo-çeşitlilik açısından oldukça farklı deneyimler sunan Gala Gölü ve Milli Park Alanı doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ve kuş gözlemciliği tutkunları gibi özel ilgi turistleri için çekim noktasıdır. Geniş düzlüklere sahip ve birbirine yakın köylerin bulunduğu Edirne bisiklet sporu için de uygundur. Edirne’deki sürdürülebilir alternatif turizm faaliyetlerine örnek gösterilebilecek ve bisiklet turizminin gelişmesine katkısı olacak önemli projelerden biri de “Sultanlar Yolu” projesidir. 2009 yılında tasarlanan, Hollanda’dan başlayan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın 1. ve 2. Viyana seferleri sırasında izlenen güzergâh üzerinde yer alan “Sultanlar Yolu”, Avrupalı bisikletlilere farklı bir deneyim sunmaktadır.
Edirne kent merkezinde bulunan Kaleiçi ve Karaağaç Mahallesi de Edirne’nin var olan turizm potansiyeline katkı sağlamaktadır. Bir dönem Türk-Müslüman, Yahudi, Rum ve Ermenilerin bir arada yaşadığı Kaleiçi’nde bugün hala Osmanlı dönemine ait sivil mimarlık örneği taş ve ahşap konaklar bulunmaktadır. Balkan Savaşları ve kurtuluş mücadelesinde önemli bir yeri olan Karaağaç da günümüzde turist ve ziyaretçilerin en çok uğradığı noktalardan biridir.
Bir bölümü Edirne ilinin Keşan ve Enez ilçe sınırları içerisinde yer alan Saros Körfezi, kentteki deniz turizmi faaliyetlerinin yapıldığı bir bölgedir. Saros Körfezi kıyıları deniz turizmine elverişli olduğu kadar kamp, doğa sporları, dalış, sörf ve yelkencilik sporları için de önemli bir konumdadır. Keşan ve Enez ilçesi sahil şeridinde yer alan çok sayıda yerleşim, her yıl on binlerce turist çekmektedir. Ayrıca Enez ilçesinde bulunan kazı alanında yer alan Enez Kalesi, Kral Kızı Bazilikası, Has Yunus Türbesi, Küçük Ayasofya Kilisesi (Enez Fatih Cami), Osmanlı Mezarlığı, bu bölgedeki en önemli tarihi ve kültürel varlıklardır.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olan ve Türkiye’nin dört denizinden üçüne kıyısı bulunan Trakya, coğrafi konumunun verdiği avantajla birlikte çok sayıda doğal güzelliğe ve tarihi esere sahip bir bölgedir. Yunanistan ve Bulgaristan gibi iki Avrupa ülkesine sınır komşuluğu yapan Edirne, dört adet sınır kapısıyla birlikte yıl boyunca birçok bağımsız gezginin duraklarından biri olmuştur. Buna bağlı olarak kent merkezinde hotel, hostel ve pansiyon sayısındaki artış da göz önünde bulundurulduğunda Edirne başta olmak üzere Trakya bölgesi, yerli ve yabancı birçok bağımsız gezgini konaklatmaktadır. Bu kapsamda tek başına seyahat eden gezginlerin ilgisini bölgeye çekmek adına doğa ve kamp merkezlerinin sayısının arttırılabileceği gibi gezginlere yönelik el kitapçıkları ve broşürlerinin basılması, üç il merkezinde bulunan Turizm Danışma Büroları’nın güçlendirilmesi öngörülmektedir.
KAYNAKÇA
-
HYDE, K. F., ve LAWSON, R. (2003). “The Nature Of Independent Travel”. Journal of Travel Research, 42(1), 13-23.
HARMAN, S. (2012). “Sırtçantalı Turistlerin Seyahat Motivasyonları ve İlgilenimleri: İstanbul’a Gelen Sırtçantalı Turistler Üzerine Yapılan Bir Araştırma”, Basılmamış Doktora Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale.
KARA, B., ve EMEKLİ, G. (2018). “Turizmde Yükselen Bir Eğilim: Yalnız Seyahat Eden Kadın Gezginler (Türkiye Örneği)”. S: 113.
Solo Travel Trends (2018).