Yunanlıların Trakya Denizi dediği Kuzey Ege’de bulunan ve bizim Ege Denizi’ndeki Yunan adalarına nazaran yeşilliğiyle, hatta yemyeşilliğiyle ön plana çıkan Thassos için ‘Yunanistan’ın son dönemde parlayan yıldızı’ desek hiç de haksız sayılmayız. Türklerin son 5 yıldır göz hapsinde olan ada, Haziran – Eylül döneminde başta Bulgar ve Rumen olmak üzere çok sayıda Türk ve Sırp turiste ev sahipliği yapıyor…
Edirne’den gidecekler için Pazarkule, İstanbul ya da Tekirdağ’dan gitmek isteyenler ise için İpsala’nın daha uygun olacağı Thassos’a, Keramoti Limanı’ndan kalkan vapurla, 45 – 50 dakika süren bir yolculuk sonrası ulaşabilirsiniz. Tabi Keramoti’ye giderken Selanik’e giden otobanı kullanıyorsunuz ve Gümülcine (Komotini) tarafında 4 Euro otoban parası verdikten sonra (Minibüsler için 6 Euro) İskeçe (Xanthi) sapağını da geçip Thassos tabelasını takip ediyorsunuz. Bu tabelayı kaçırmanızı tavsiye etmem zira tekrar dönmek için bayağı bir zahmet çekebilirsiniz. Ya da Kavala üzerinden gidersiniz bu durum, hem kara yolunu hem de vapur yolculuğunu uzatmak anlamına geliyor. Kaçırmamak için İskeçe sapağını geçtikten sonra sizi sağa yönlendiren tabelalara dikkatlice bakın Tabelanın üzerindeki vapur amblemi size yeterince yardımcı olacaktır.
Fiyat/porsiyon oranında bir numara
Thassos’a Keramoti’den geçenler, 45 – 50 dakika süren deniz yolculuğu sonunda Limenas’a ayak basıyor. Limenas, adanın en merkezi ve en hareketli bölgesi. Araç trafiğine kapalı, dar sokaklardan oluşan güzel bir çarşısı var. Burada hediyelik eşyadan atıştırmalık aperatiflere kadar her şeyi bulmanız mümkün. Fiyatlar da uygun. 3 – 5 Euro’ya da öğünü geçiştirebilirsiniz, 20 – 25 Euro’ya da. Orası size kalmış. Ben akşam yemeklerini daha keyifli bulduğum için öğlen yemeğini hafif atıştırmalıklarla geçirdim. Akşamında da sadece Limenas’ın değil, adanın en meşhur lokantası Simi’deydim.
Simi, Yunan mutfağını ve mezelerini enfes şekilde tarafınıza sunuyor. Garsonlarının hemen hepsi az da olsa Türkçe öğrenmiş. Hele bir Vasilis var ki sormayın. Size her konuda yardımcı olacağı garantisini verebilirim. Adaya sıkça gelen Türk, Bulgar, Sırp ve Romen turistlerden olacak ki her dili epey iyi biliyor. Bir de Ergin var. İzmirli. Yazları bu restoranda çalışıyor. 3 gidişimde de gördüm.
Bilen bilir. Yunanlılar, fiyat / porsiyon oranında epey merhametli. Asla açgözlülük yapıp çok çeşit olsun diye ondan da bundan da söylemeyin. Hem tabağınızdakini bitiremezsiniz, hem de fazladan para ödemiş olursunuz. Dolayısıyla bir ana yemek -ki bu deniz ürünü olmalı- bir içecek, iki de meze işinizi görür. Ödeyeceğiniz rakam da 20 – 25 Euro’yu geçmez. İçecek dediysem de bu rakı olursa size 20’lik getiriyorlar. Şarap da kadeh olarak değil, yarım litre sürahide servis ediliyor. Ben her yemeğe oturuşumda mutlaka kabak kızartmasını söylerim. Tavsiyem siz de mutlaka tadın.
Benim favorim Skala Potamia
Ben Thassos’a gittiğimde Skala Potamia bölgesinde kalmaya gayret ediyorum. Gerek sosyal hayatı, gerekse kumsala yakın işletmeler nedeniyle burası çok ideal. Ayrıca adanın en güzel ve en uzun kumsallarından biri olan Golden Beach’e de ev sahipliği yapıyor. Ben konaklamada temizliği ve konforu aradığım için Delfini Otel’i tercih ediyorum. 3 ila 5 günlük seyahatlerimde aradığım tek şey, merkeze yakınlık, temizlik, wi-fi ve güler yüz. Delfini’de bu saydıklarımın hepsi mevcut. Madam Dina’nın size elinden gelen en iyi hizmeti sunacağından eminim. Bu arada Delfini’yi tercih ederseniz yaşlı kurt Kostas’a selamımı iletmeyi de unutmayın. Cüzi bir indirimi kapabilirsiniz.
Skala Potamia’da da Yunan mutfağının en seçkin örneklerini bulabilirsiniz. Benim önerim Krambousa Restoran. Hemen kumsalın yanında. Menüsü çok zengin. Fiyatlar da standart. Buradan da kişi başı 20 – 30 Euro’ya kalkabilirsiniz. Ben sardalye balığı ve 20’lik Plomari rakısı, bir kızarmış feta peyniri, bir kabak kızartması, bir de mevsim salatasından oluşan siparişim için 22 Euro ödedim. Çok da memnun kaldım.