Kimi şarkılar vardır ya hani, yol da yolculuk da onunla birlikte şekillenir. Hatta yolculuğun bitmemesi isteğini körükler de körükler… İşte Beirut tam anlamıyla böyle bir grup benim için. Listemdeki diğer şarkılara ve müzisyenlere haksızlık olmasın, her biri yolculuğumun ve bu süreçte oluşan hikayemin birer kahramanları ancak Balkanlı oluşumdan mıdır bilmiyorum, Balkan ezgileriyle dolu parçalarını bu kadar içe dokunur yorumlayan Beirut‘a birazcık torpil geçeceğim sanırım.
Her dinleyişimde bana sanki otobüsle bir Balkan ülkesinden bir başka Balkan ülkesine geçiyormuş hissi yaratan Beirut, Amerika çıkışlı bir grup olsa da Balkan ezgilerini pop müzikle birleştiren, günümüz müzik dünyasında Indie-Rock tarzı olarak yorumlanabilecek türde müzikler üreten harika bir projenin notalara yansımış hali benim için.
Beirut tam olarak; taa Amerika’dan Balkanlara uzanan, neşeli ve bir o kadar da buruk bir serüvenin notalara dökülmüş halidir ve Balkan müziklerinin neden bu kadar sevildiğini ispatlarcasına müzik yapmaya devam ederler. Sanki hayatın her türlü duygusunu, coşkusunu şarkılarına sığdırmışlardır ve onları dinlerken hüzünlenir, mutlu olur, eğlenir, ağlar, güler, dans eder, durgunlaşır, zıplar, coşkuyla dolarsınız…