Adına ve nüfusuna aldanmayın. Meriç’in hemen karşı yakasında yer alan Yunanistan’ın Soufli (Sofulu) kasabası, Yunanlıların çokça tükettiği tsipouro’ların adeta üretim merkezi…
Yunanistan’ın Evros bölgesine bağlı şirin bir kasaba olan Soufli, 3 bin kişilik bir yerleşim yeri olmasına rağmen birbirinden farklı özelliklere sahip. Haritada; Edirne’nin Meriç İlçesi’nin hemen karşı kıyısına düşen Soufli, Osmanlı zamanında Sofulu olarak anılsa da bu şirin kasaba, Yunanistan’ın en iyi tsipouro’larına sahip. Tsipouro kısmına ayrıca değineceğim ancak önce sizi astral bir Soufli ya da Sofulu turuna çıkarayım.
Sofulu, tarihte çok ünlü bir ipek üretim merkezi olmasıyla biliniyor ve ziyaret edebileceğiniz iki ipek müzesine ev sahipliği yapıyor.
Hatta bu müzelerden birinde halen faal olarak ipekböcekleri tarafından temsili de olsa üretim yapılıyor.
Edirne’ye 75 kilometre mesafede bulunan Sofulu, Yunanistan’daki anayol üzerine kurulu bir yerleşim birimi olmadığı için bu güzergâhı kullanan [Alexandoupoli (Dedeağaç), Thesalloniki (Selanik) ve Kavala gibi] Türkler tarafından çokça bilinmez. Çünkü Yunanlıların Evros diye tabir ettiği Meriç bölgesindeki otoban, neredeyse tüm kent ve yerleşim birimlerinin dışından geçmesiyle biliniyor. Orestiada ve Dimetoka bu tespit için iyi birer örnek. Ondandır ki bütün büyük yerleşim yerlerinin kuzey ve güney olmak üzere iki girişi vardır Evros’ta. Oysa Sofulu, tarihiyle, lezzetleriyle keşfedilesi bir kasaba.
İşte gidecekleri noktaya bir an önce varmak adına otoyolu hiç bırakmayan Türk ziyaretçiler, otobandan 2 kilometre içeri sapmayı çok görürler kendine. Bir tepenin yamaçlarına kurulu bir kasaba olan Sofulu’nun içinden bir de tren yolu geçiyor. Tren yolları, tren rayları ve özellikle de istasyonlar hep beni cezbetmiştir. Her ne kadar 9 Temmuz’da Çorlu’da meydana gelen facia sonrası bu ritüelim tepetaklak olsa da Sofulu’nun içinden geçen tren yolu görülmeye değer.
Sofulu’da ipekçilik adeta bir yaşam biçimi. Kasabanın küçük meydanında ipekçilikle ilgili kravat ve fular gibi çok sayıda hediyelik eşya bulabilmeniz mümkün. Ki bu hediyelikler öyle laf olsun diye de üretilen ürünler falan da değil. Oldukça güzel ve kaliteli bir işçilikten geçtiğini, ürünü elinize aldığınızda anlayabilirsiniz.
EDİRNE KIRMIZISI’NIN İZİNDE
Hatta bu müzelerin birinde, araştırmasını yapmaktan büyük keyif duyduğum Edirne Kırmızısı’nı andıran kumaşlar da mevcut. İşin bu kısmını bir başka zamana bırakıyorum. Çünkü Edirne Kırmızısı’nın en doğru tonu ipek kumaşta verdiğini bildiğimize göre bu konuyu bir başka yazıya bırakalım.
İlgili makale: http://jorkoyollarda.com/bir-renk-ki-dillere-destan-edirne-kirmizisi/
İPEK ÜRETİM MERKEZİ ARTIK KONSER ALANI OLARAK KULLANILIYOR
Ayrıca kasabada ipek üretimi ile ilgili epey büyük bir de kompleks mevcut. Osmanlı döneminde bir Yahudi tarafından işletilen ve İtalyan bir mimar tarafından tasarlanan komplekste günümüzde üretim yapılmasa da birbirinden keyifli ve eğlenceli konser aktiviteleri gerçekleştiriliyor. Hatta geçen akşam Zisis’in daveti üzerine güzel bir etkinliğe katıldım. Dimetokalı Vagia Zigogianni’nin 5 saat boyunca verdiği konserde Zisis ve ailesiyle harika vakit geçirdik.
Zisis (en sağda kırmızı tişörtlü), Sofulu doğumlu ve dedeleri mübadele döneminde Uzunköprü’nün Yakupbey Köyü’nden Sofulu’ya geçmiş. Şimdilerde Almanya’da öğretmenlik yapan Zisis, tatilini ailesinin yanında geçirmek için yaz aylarını Sofulu’da geçiriyor.
EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİ’NDE BAHSETMİŞ
Sofulu’nun bulunduğu mevkide antik çağda bir yerleşim mevcut olduğu tahmini yürütülmekte ise de, ‘Sofulu’ ismi Evliya Çelebi tarafından Seyahatname’sinde zikredilen ilkler arasındadır. Bugünkü Yunanca ismi de anlaşılacağı gibi Türkçe isimden kaynaklanmaktadır.
Asıl konumuza giriş yapmadan son bir bilgi daha paylaşayım. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin kurucusu Mazhar Osman 1884 yılında Sofulu’da doğmuştur.
Ve evet… Gelelim konumuza…
Konumuz tsipouro. Telaffuzu çipura ya da çiporo şeklinde de edilebiliyor. Bunu hemen bir örnekle pekiştireyim. Yunanistan’ın karizmatik Başbakanı Alexis Tsipras. Tsipras da ‘Çipras’ diye okunuyor. Buradan varacağımız konu şu: Yunanca’da T, S ve I ya da İ harfleri bir araya geldiğinde Ç ortaya çıkıyor.
Tsipouro; Yunanlıların klasik rakı bardağına nazaran daha kısa ve daha geniş ağızlı shot kadehlerini andıran bardaklarda içtiği, beni Rakı’dan ve Ozuo’dan soğutan sert bir Yunan içkisi.
Yapı bakımından üzüm şırası yerine şıralı üzüm posası kullanımıyla Trakya’da oldukça revaçta olan hardaliyeye benzeyen bu özel içki, anason içermemesi nedeniyle eski toprak diyebileceğimiz ya da akşamcı, keyifçi gibi tabirler kullanabileceğimiz Yunanlıların sık tercihidir.
Su katılmadan genelde buz atılarak içilen Tsipouro, Rakı ya da Ouzo’ya oranla ertesi gün mayhoşluğunu, baş ağrısını ve mide bulantısını göstermemesi nedeniyle de gönülleri fetheder.