Eminim bir tek bana değil, Kuzey Yarımküre’de ikamet eden birçok insana rengarenk bir kavram yoğunluğu yüklüyordur sonbahar… Hele ki Eylül… Pansiyonların boşalması, kumsalların tenhalaşması ve şehirlerin kalabalıklaşması… İşte bunlar hep Eylül’den ötürüdür.
Dinginlik, sakinlik, huzur gibi kavramlara birazcık da hüznü ekler Eylül. Nedense yakışır da üzerine. Ondandır belki de bu kavram yoğunluğu ya da kavram karmaşası. Siz adına ne derseniz deyin işte.
Güneş, kavurucu sıcaklığını yavaş yavaş kaybederken renkler de büyük bir dönüşüm hazırlığına başlamaktadır. Yazın son demleriyle birlikte sararmaya başlayan yapraklar, turuncu ve kızıl renklere bürünmek için sabırsızlanırlar.
Balık sezonu açılmıştır bir kere. Taptaze balıklar bizleri beklemektedir. Yazın özellikle popüler tatil yörelerinde rastladığımız o gürültülü kalabalık yerini sakinliğe ve dinginliğe bırakmaya başlarken sahil kenarları da hayaletimsi bir kasaba görünümüne bürünür. Ki bu durum hiç şikayet edilesi bir şey değildir “dingin”liği cümle içinde sıkça kullananlar için…
Comments
1 YorumMehmet Karaali
Eyl 18, 2019Çok güzel ve doğru tanıtım teşekkürler